Bonedog Şiiri- Eva H. D. (Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum’dan)

Hümeyra Üzel
2 min readSep 15, 2020
Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum filminden, anlatıcının “Bonedog” şiirini okuduğu bir sahne/ Netflix.

Bu şiir, Bonedog, Eva H. D. tarafından yazılmış, “Rotten Perfect Mouth” kitabındaki şiirlerden biridir. Yani bu şiir şahsıma ait değildir.

Her şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum filminde anlatıcımızın okuduğu bu şiiri merak edip de ulaşmak isteyenler için buraya koyuyorum.

Şiirin Türkçe çevirisi Netflix’e aittir.

This poem written by Eva H. D. is one of the poems in the book named “Rotten Perfect Mouth.” So this poem does NOT belong to me.

I am putting this poem here so that people who watched I’m Thinking of Ending Things and interested in the poem can find it in Turkish Language.

The Turkish translation belongs to Netflix.

Bonedog

“Eve dönmek korkunç,

Köpekler yüzü yalasa da yalamasa da .

Seni bekleyen eşin de olsa,

eşini andıran yalnızlığın da olsa.

Eve dönmek feci bir yalnızlık.

Geldiğin yerin ezici basıncını

tebessümle anımsarsın

çünkü eve gittiğinde her şey kötüleşir.

Çimenlere tutunan böcekleri düşünürsün.

Yolda geçen uzun saatler,

yol yardım ve dondurma,

bazı bulutların tarifi güç şekilleri

ve geri dönmek istememenin gönüllü sessizlikleri

Eve dönmek…

Berbat bir şey…

Eve has sessizlikler

ve genel tükenmişlikten başka hiçbir şeye katkısı olmayan bulutlar

Gerçek şüpheliler bu bulutlardır.

Bunların dokusu geride kalanlarınkinden farklıdır.

Senin bulutumsu kumaşın da farklıdır.

İstenmeyen,

artakalan,

ay ışığının azizliğine uğramış,

geri döndüğü için mutsuz,

yanlış yerlerde noksan.

Yıpranmış kıyafetler,

eski püskü bir mutfak bezi.

Eve dönüyorsun,

başka bir gezegendesiz,

bir yabancısın.

Dünya’nın çekim gücü

tesirini iki katına çıkarmış,

ayakkabı bağcıklarını çözüyor.

Omuzların…

endişeden oluşan alın kırışıklıklarına karışıyor.

İçindeki boşlukla eve dönersin,

yarına tutunmuş kuru bir kuyu misali.

Sizi bir arada tutan silik bağ ise…

önemini yitirir.

Birbirinin aynı günlerin geçişini iç çekerek izlersin.

Varsın, hepsi bir gelsin.

Neyse,

mühim değil.

Evine döndün.

Güneş, yorgun bir fahişe gibi düşüp kalkar.

Hava, kırık bir uzuv kadar durgunken yaşlanıp durursun.

Hareket eden tek şey bedenindeki tuz dalgalarıdır.

Yorgun gözlerle bakarsın,

havanı da yanında taşırsın.

O büyük, mavi balinayı, İçine işleyen karanlığı.

Geri dönersin,

kızılötesi görüşünle,

doyumsuz gözlerinde.

Doğaya kafa tutan güçlerinle…

kemikten evine dönersin.

Şuanda gördüklerin,

gördüğün her şey…

kemikten ibarettir.”

Eva H. D.

--

--

Hümeyra Üzel

Düşünmek, sorgulamak ve fikir alışverişinde bulunarak öğrenmek adına yazmaya başladım. #KitapRaporları @Gaia Dergi | @Tedev Genç Sanat Dergisi